Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Politics | ||
Politics | aday olan | up adj. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | üniversiteye kaydolmaya aday olan kimse | matriculant n. |
Idioms | ||
Idioms | kazanmaya aday olan | in the running expr. |
Law | ||
Law | ingiltere kilise hukukunda birini papaz olarak aday gösterme hakkı olan kimse | advowee n. |
Politics | ||
Politics | başkanlık seçimlerini kazanmış olan ama henüz başkan olmamış aday | president-elect n. |
Politics | seçimde ikinci derece göreve aday olan kimse | running-mate n. |
Politics | gönülden geçen aday yerine kazanma şansı en yüksek olan kötünün iyisi adaya oy verme | strategic voting n. |
Politics | gönülden geçen aday yerine kazanma şansı en yüksek olan kötünün iyisi adaya oy verme | strategic voting n. |
Religious | ||
Religious | tarikata girmek için aday olan kimse | postulant n. |
Slang | ||
Slang | bir pozisyona aday olan ve insanlarla bire bir görüşüp, tanışıp, onları dinleyen politikacı | flesh-presser n. |
Slang | bir pozisyona aday olan ve insanlarla bire bir görüşüp, tanışıp, onları dinleyen politikacı | palm-presser n. |